HEMEN REZERVASYON YAP HEMEN REZERVASYON YAP
BLOG

Dövme Mitleri: Dövme Hakkında Doğru Bilinen 10 Yanlış

Göz zevkine hitap eden görünüşü ve taşıdığı manevi nitelikle ön plana çıkan dövmenin tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Renkleri ve desenleriyle cilde estetik bir görünüm veren bu sanatın geçmişte farklı toplumlar için çeşitli anlamlar ifade ettiği bilinir. Zamanla yapılış amacı ve şekli değişen bu vücut süsleme sanatının günümüzde de popülerliğini korumaya devam ettiği söylenebilir.

Birçoğumuz, hayatımızın bazı dönemlerinde tarzımızı ve dünya görüşümüzü yansıtan bir dövme yaptırmanın hayalini kurmuşuzdur. Ancak çoğu zaman bu isteğimizden kulaktan dolma hatalı bilgiler nedeniyle vazgeçeriz. Dövme hakkında bilinen yanlışların doğrusunu öğrendikten sonra ise bu kaygılardan geriye eser kalmaz. Dövme yaptırma fikrinizi daha fazla ertelememek için bu yanlış bilgilere dair detayları bilmenizde fayda var.

1. Hamileyken Dövme Yaptırılamaması

Dövme hakkında bilinen yanlışlar arasında hamileler için riskli olması yer alır. Bu dönemde cildin dermis ve epidermis katmanına dövmeyle enjekte edilen mürekkebin herhangi bir tehlike taşımadığı biliniyor. Hamileyken dövme yaptırılmaması gerektiğini belirten görüşlerde genellikle gerekçe olarak stüdyolardaki hijyenik koşullar gösterilir. Anne adayları ve bebekler için son derece hassas olan bu süreçte tercih edilen dövme stüdyosunun temizlik standartlarını taşıması ekstra önemlidir.

Hamileyken dövme yaptırmadan önce doktorlarla görüşmekte yarar var. Bu konuda olumlu görüş aldıktan sonra aslında dövme yaptırmak isteyen herkesi ilgilendiren hususları göz önünde bulundurmak gerekir. Öncelikle dövme sanatçısının eldiven taktığından ve kullandığı ekipmanların sterilize edildiğinden emin olunmalıdır. Aksi takdirde Hepatit B ve HIV gibi iğne yoluyla bulaşması muhtemel virüslerle karşı karşıya kalınabilir. Ayrıca dövme için kullanılan mürekkebin arsenik ve cıva gibi zararlı kimyasalları içermemesi de oldukça mühim.

2. Beyaz Dövme Yaptırmanın Daha Fazla Acıması

Dövme hakkında bilinen yanlışlardan bir diğeri de mürekkep rengine göre acının artmasıdır. Özellikle beyaz renk dövmelerin diğerlerine kıyasla daha fazla acıya neden oldugu söylenir. Hâlbuki dövmede tercih edilen renkle cilt hassasiyeti arasında doğrudan bir ilişki bulunmaz. Genelde bu düşünceye neden olan faktörler arasında beyaz desenlerin acının daha çok hissedildiği son aşamaya bırakılması yatar. Beyaz dövmede istenilen tonu yakalamak ve kalıcılık sağlamak için bu alanlara ekstra özen gösterilir. Dolayısıyla söz konusu rengin yer aldığı bölümlerde nispeten daha fazla acı hissedilmesi doğaldır.

3. Siyah Mürekkebin Renginin Değişmesi

Kalıcılık, dövme hakkında bilgi ararken merak ettiğimiz hususların başında gelir. Karar verme aşamasından bakımına kadar kapsamlı bir süreç olan dövmenin hâliyle ilk günkü gibi kalmasını istiyoruz. Siyah dövmenin solması ise bu dönemde sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biri. Kaliteli boyalarla ve doğru tekniklerle yapılan işlemlerde dövme hakkında bilinen yanlışların aksine renk değişimi gibi durumlar yaşanmaz. Ayrıca özenli dövme bakımı yapmak da deseni ve rengi korumayı mümkün kılar. Söz konusu işlem için izlenebilecek yöntemler ise şöyle:

Dövmenin olduğu bölümü temiz ve nemli tutmak.

Yüksek SPF korumasına sahip güneş kremleri sürmek.

UV korumalı kıyafetler tercih etmek.

Rengin canlılığını kaybetmesini önleyen kişisel temizlik ürünleri kullanmak.

Saydığımız hususlara hem dövmenin ilk aşamalarında hem de ilerleyen dönemlerinde dikkat edilmelidir. Böylece siyah mürekkebin griye veya maviye dönmesi gibi sorunların önüne geçilir. Ayrıca kabuklanma ve kaşınma gibi durumlardan kaynaklanan problemler de yaşanmaz. Dövme hakkında bilinen yanlışlarla karşılaşmamanız ve sürecinizin daha keyifli geçmesi de mümkün hâle gelir.

4. İş Bulma İmkanının Azalması

Dövme hakkında bilinen yanlışların çoğu, toplumda tabulaşan bazı düşüncelerden kaynaklanır. Dövmeli bireylerin kamu kurumlarında ya da özel sektördeki önemli pozisyonlarda görev yapamayacağı düşünülür. Ancak bu gibi yanlış inançların, kariyer sahibi olmanın dış görünüşle ilgisinin kalmadığı günümüzde herhangi bir geçerliliği yoktur. Dolayısıyla hayalinizdeki işi arama sürecinizde vücudunuzda taşıdığınız dövmelerden dolayı dezavantajlı duruma düşmeniz söz konusu değil.

Öte yandan, dövme yaptırmanın yasal düzenlemeler doğrultusunda kısıtlandığı bazı meslek grupları da bulunuyor. Bunun temelinde ise kimliğin gizli kalmasının gerektiği mesleklerde dövmenin eşkâli ortaya çıkarma riski yaratması yer alır. Bahsi geçen mesleklere polislik ve bekçilik örnek olarak verilebilir. Fakat dövmenin silinmesi ve ilgili bölümlerde gözle görülür iz kalmaması sonucunda bu alanlarda da iş bulabilmek mümkün olur.

5. Hemofili Hastalarının Dövme Yaptıramaması

Bazı rahatsızlıkların dövme yaptırmaya engel teşkil ettiği düşünülür. Kanın normalden daha geç pıhtılaşmasına neden olan hemofili, bu hastalıklar arasında gösterilebilir. Hemofili hastalarının dövme yapılan bölgede kanamanın durmaması gibi endişelere sahip olması son derece doğal. Bu noktada doktorların görüşleri kapsamında karar vermekte fayda vardır. Zira rahatsızlığı hafif seyreden bireylerde aşırı kanama gibi sorunlar görülmez. Semptomların ağır görüldüğü hastalarda ise riskli durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle dövme yaptırmadan önce uzman tavsiyesi almak, süreç içerisinde yaşanacak riskleri önleyebilir.

6. Dövmelerin Asla Sildirilemeyeceğinin Düşünülmesi

Zaman içinde değişen zevkler ve istekler sonucunda vücudumuzdaki dövmeleri sildirmek isteyebiliriz. Dövme hakkında bilinenler yanlışlar arasında bu desenlerin cildin üzerinden asla sildirilemeyeceği yer alır. Ancak gelişen teknikler ve teknolojilerle istenmeyen dövmelerden birkaç seansın ardından kurtulmak mümkün. Dövme sildirmek için tercih edilen yöntemlerin başında ise lazer işlemi gelir. Bu işlemle ilgili bölümdeki dokuya olabildiğince az zarar verilerek pigmentlerin rengi açılır. Lazerle dövme sildirmeye dair diğer detaylar şu şekildedir:

Renklere göre farklı cihazlar ve dalga boyları kullanılır.

Siyah renk dövmeler, lazer tarafından daha kolay algılanır ve silinir.

Desenlerin yoğunluğuna göre lazer atış sayısı farklı olabilir.

Vücudun bölümlerine bağlı olarak seans sayısı ve süresi değişebilir.

Seanslar, 1,5 ila 2 aylık aralıklarla yapılır.

Her seansta pigmentlerde yaklaşık %20 açılma olur.

İşlemler, acıyı azaltan kremler ya da lokal anestezinin uygulanmasının ardından gerçekleştirilir.

Dövmesini sildirmek isteyenlerin bazı hususları da göz önünde bulundurmalarında fayda var. Örneğin güneşten gelen ışınlardan dolayı lazerin uygulandığı alanlarda iz oluşmaması için bu işlemin kış aylarında gerçekleştirilmesi önerilir. Ayrıca lazer uygulanan bölümün nemlendirilmesi ve temiz tutulması da önemlidir. Bu sayede sürecin sorunsuz bir şekilde tamamlanması sağlanır.

7. Dövmelerin Cildi Yaşlandırması

Dövme hakkında bilinmesi gerekenlerden biri, bu işlemin ciltte meydana gelen deformasyonlarda etkili olmamasıdır. Buna örnek olarak birden fazla faktör nedeniyle oluşan kırışıklıklar gösterilebilir. Güneş kremi kullanmama, genetik miras ve ilerleyen yaş sonucunda deride yaşlanma belirtileri görülür. Bağ dokusunun bozulması ise bu görünümü daha da belirgin hâle getirir. Dövme, bu bütünlüğe zarar vermediği için cildin yaşlanmasını hızlandırmaz.

Bu noktada dövmenin cildin hangi tabakalarına uygulandığını aktarmak yararlı olabilir. Desenleri oluşturan boyalar, özel iğneler aracılığıyla derinin en üst katmanı olan epidermise enjekte edilir. Buradan da söz konusu tabakanın hemen altında yer alan dermisin üst bölümlerine dağılır. Yaklaşık 1 gün içerisinde epidermisteki mürekkebin neredeyse tamamı dışarıya atılır. Dermis tabakasındaki boyalar ise kalıcı hâle gelir. Dövme hakkında bilinen yanlışların aksine pigmentlerin yaşlanmayı geciktiren ve bu tabakada yer alan kolajenlere bir etkisi bulunmaz.

8. Dövme Sanatçılarının Daima Aynı İğneyi Kullanması

Dövme hakkında bilinen yanlışlardan bir diğeri de tüm işlemlerin aynı iğneyle gerçekleştirilmesidir. Yüksek temizlik standartlarını karşılayan stüdyolarda her dövme için tek kullanımlık iğneler tercih edilir. İşleme başlamadan önce bu iğnelerin sterilize edildiğinden emin olunur. Böylece aynı iğnenin kullanılmasına bağlı olarak enfeksiyon bulaşması ve ciltte yaraların meydana gelmesi gibi sorunlar önlenir.

Dövme yaptırılacak stüdyoyu detaylı ve özenli bir şekilde seçmek gerekir. Dövme ve piercing işlemleriniz için tüm hijyen koşullarının sağlandığı Cleopatra Ink’i, güvenle tercih edebilirsiniz.

9. Dövmelerin Kansere Sebep Olması

Dövme ve cilt kanseri arasında doğrudan bir ilişki bulunmuyor. Ancak Amerika Gıda ve İlaç Dairesinin (FDA) araştırmalarına göre bazı kriterleri taşımayan boyalarda bu hastalığa yol açan kimyasallar yer alabilir. Özellikle siyah mürekkebin içeriğinde titanyum ve nikel gibi bileşenlerin bulunma ihtimalinin bir hayli yüksek olduğu söyleniyor. Fakat bu noktada da dövme yaptırmak için seçilen stüdyonun önemi ortaya çıkıyor. Güvenilirliği kanıtlanmış boyaları kullanan dövme stüdyolarında söz konusu risklerle karşılaşma riski de azalır.

10. 18 Yaşından Önce Dövme Yaptırılamaması

18 yaş sınırı, her ne kadar hâlihazırda yasal bir gereklilik olsa da dövme hakkında bilinen yanlışlar arasında gösterilebilir. Dövme yaptırmak, detaylıca düşündükten sonra karar verilmesi gereken bir işlemdir. İlerleyen dönemlerde dövme sildirme ve düzeltme gibi süreçlerle uğraşmamak için bu detayı es geçmemek önemlidir. Ani seçimler ve hevesler sonucunda daha sonra pişmanlık duyulabilecek tercihler yapılabilir. Bu nedenle yetişkinliğe geçişin sınırı olarak kabul edilen 18 yaştan sonra dövme yaptırmakta fayda vardır. 18 yaş altında olan ve dövme yaptırmak isteyenlerin yanında ailesinden birinin olması gerekiyor. Aile üyesinin verdiği yazılı iznin ardından ise sürece başlanabilir.